10 Şubat 2011 Perşembe

Tüp bebek Denemesi Başarısız Olanlara 3 Yöntem

Normal yollardan bebek sahibi olamayan çiftler için en umut verici yöntem tüp bebek uygulaması. Ama maalesef bu yöntem her çiftte olumlu sonuçlar vermeyebiliyor. Uzmanlar ise tüp bebek uygulaması başarısızlıkla sonuçlanan çiftlere umut olabilecek 3 önemli yöntem daha olduğunu söylüyorlar.

Çocuk sahibi olmak, her mutlu çiftin hayali. Ancak normal yollardan çocuk sahibi olamayanlar için bu hayalin gerçekleşmesi biraz zaman alabiliyor. Tüp bebek uygulaması ile çocuk sahibi olma olasılığı yükseliyor elbette ama bazen bu yöntem de çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için yeterli olamıyor. Oysa her geçen gün daha da gelişen tıp teknolojisi farklı 3 yöntemle bu çiftlere umut ışığı olmaya devam ediyor. Uzmanlarımız tekrarlanan tüp bebek tedavilerine rağmen hâla başarılı olamayan çiftler için 3 önemli yöntemi bizlerle paylaştı.

Tüp bebek uygulamasında başarılı olunmadıysa…

Çiftler herhangi bir sebepten dolayı tüp bebek yönteminden başarılı sonuç alamadılarsa onlar için uygulanacak 3 farklı yöntem vardır. Bunlar; Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT), Ko-Kültür (Yapay rahim) ve HLA-G5 uygulamasıdır.
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) :

pgt preimplantasyon genetik tanı

Bebek isteyen çiftlerin dışında, bazı genetik bozukluklara bağlı olarak bebek sahibi olamayan veya sağlıklı bebek sahibi olmak isteyen çiftlere tüp bebek tekniklerinin son gelişmelerinden biri olan PGT yöntemi uygulanır. PGT ile sadece genetik olarak sağlıklı olan embriyolar seçilir ve anne rahmine transfer edilir. Böylece sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesi amaçlanır. Bu yöntem, tüp bebek uygulamalarında elde edilen embriyoların genetik bozukluklar açısından değerlendirilmesine olanak tanır. Pre-lmplantasyon genetik tanı amacıyla embriyo hücresine biyopsi yapılır. Tecrübeli ellerde yapılacak bir biyopsi işleminin, oluşacak bebeğe hiçbir zararı yoktur. Bu yöntemde öncelikle tüp bebek tedavisi planlanır ve yumurtlama tedavisi ile yumurtalar geliştirilir. Elde edilen yumurta hücrelerine sperm hücreleri mikroenjeksyon ile zerk edilir. Elde edilen embriyolardan bir veya iki hücre özel yöntemle alınır ve genetik inceleme yapılır. Sağlıklı olan embriyolar daha sonra rahim içine transfer edilir. Sonuçta taranan hastalıklar açısından sağlıklı olan embriyolardan sağlıklı bebekler dünyaya gelir.
Hangi durumlarda uygulanır?
• Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı durumlarında PGT’ye başvurulur. Çünkü bunun altında yatan sebep embriyolarda bulunan genetik hatalar olabilir. Bu gibi durumlarda çiftlere PGT uygulaması önerilir.
• Bilimsel çalışmalar, 37 yaşından sonra kadın yumurtalarında genetik bozukluk olma olasılığının arttığını gösteriyor. Bu nedenle ileri yaşta PGT’ye başvurulabilir. PGT uygulaması ile genetik bozukluk taşıyan embriyoların anne rahmine konma olasılığı düşer ve hamilelik döneminde genetik bozukluğa bağlı zorunlu kürtaj durumu ortadan kalkar. Bu da kadını psikolojik travmadan korur.
• Ailede hastalıklı bir çocuğun tedavisinde bazen son çare doku uygunluğu olan bir bebekten alınan kordon, kök hücre veya kemik iliği nakli olabiliyor. Talasemi, orak hücreli anemi, hemoglobinopati, lösemi gibi kan hastalıklarında PGT ile doku uygunluğu olan embriyolar seçilir ve elde edilen hamilelikler ile hem sağlıklı bir bebek sahibi olunur hem de hastalıklı olan kardeşin hayatı kurtarılabillr.
• Anne veya baba adayında sayısal veya yapısal genetik bozukluklar tespit edilirse önerilir. Böylece genetik bir hastalığı olan kişilerin çocuklarının genetik olarak normal olması sağlanabilir.
• Tekrarlayan düşük hikayesi olanlara da PGT tavsiye edilir, Çünkü tekrarlayan düşüklerin altında genetik bozukluklar olabilir. PGT uygulaması ile doğru embriyo seçerek düşük riski ortadan kaldırılabilir.
• PGT yöntemi, örneğin X kromozomuna bağlı ortaya çıkan hastalıklarda cinsiyet tayini yapılarak sağlam embriyoları transfer etme imkanı verir.
Ko-Kültür (Yapay rahim)

Ko-Kültür daha çok yapay rahim olarak bilinir. Reglin 21. günü rahim içinden ufak bir doku örneği alınır ve laboratuar koşullarında sağlıklı bir şekilde üretilerek yapay bir rahim içi dokusu oluşturulur, embriyolar bu doku içinde büyütülür. Bu uygulama sırasında kadının kendi rahim içi (endometrium) hücreleri kullanıldığından sarılık, AİDS ve diğer riskli durumlar dışlanabilir. Yaklaşık 5 gün sonra da embriyo rahim içine nakledilir. Yapay rahim içi uygulaması, tekrarlayan tüp bebek tedavilerine rağmen, hamile kalamayan, embriyoları yavaş veya kötü gelişim gösteren çiftlerde uygulanan bir yöntemdir. Standart tüp bebek uygulamalarında embriyoların laboratuar ortamında gelişimi sentetik, kimyasal olarak desteklenir. Yapay rahim uygulamasında İse anne rahminden alınan bu dokuların embriyoları besleyici özelliklerinden yararlanılır. Rahim dokuları embriyonun anne rahmine tutunması için gerekli bazı proteinlerin üretilmesini sağlıyor. Bu sayede tekrarlayan başarısızlık aşılmaya çalışılıyor. Böylece proteinler yönünden oldukça zengin olan ko-kültür sıvıları İçerisinde bulunan büyüme faktörleri ve besleyici maddeler embriyo gelişimini destekliyor. Ayrıca ortamda oluşan antioksidaniar embriyo için zararlı olabilecek artıkları embriyo çevresinden uzaklaştırıyor. Rahim içi dokusunun, regl döneminin 21. günü alınması çok önemidir. Tüp bebek uygulaması bu dokuların alınması ve geliştirilmesinin ardından başlıyor.

Başarı oranı

Tüp bebek denemeleri birkaç kez başarısızlıkla sonuçlanmış çiftlerde kullanılır. Tüm yaş gruplarına aşağı yukarı yüzde 40 oranında hamilelik şansı verilir. Yöntemin hiçbir yan etkisi yoktur. Yasal olan yapay rahim uygulaması dünyanın sayılı merkezlerinde kullanılır.
HLA-G5 uygulaması

HLA-G5, embriyolar tarafından salgılanan ve embriyonun anne rahmine tutunmasında önemli rolü olduğu düşünülen bir proteindir. Normalde vücudun bebeği yabancı bir madde gibi algılamaması, yani bebeğin 9. ayını anne rahminde geçirebilmesi için bu proteine ihtiyaç vardır, işte bu uygulamada en fazla bu proteini salgılayan embriyo seçilerek anne rahmine transfer edilir, iyi kaliteli 6-7 embriyo gelişmesine rağmen, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığına uğramış çiftlerde bu metodun kullanılması tavsiye edilir. Bu metodun embriyolar ve doğacak bebek açısından hiçbir tehlikesi yoktur.

Başarı oranı
En az 1 adet yüksek oranda HLA-G5 üreten embriyo belirlenmişse başarı oranı yüzde 70′lere kadar çıkar.

Uzman Hekimin Görüşü :

“PGT Preimplantasyon Genetik Tanı  dezavantajları fazla olan bir yöntemdir”

“Çocuk sahibi olamayan bir çifte Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) uygulamasının yapılabilmesi için elde edilen embriyo sayısının en az beş tane olması önerilir” diye belirten uzman hekimi, sözlerine şöyle devam ediyor: “PGT yapılabilmesi için her embriyodan alınan hücreler, alındıktan sonra sağlıklı embriyo elde etme şansı artırır. Ayrıca genetik sonuçları normal gelen embriyoların bir bölümü laboratuarda geçen zamanda hayatta kalamayabilir. İşlemin diğer bir dezavantajı, oldukça pahalı olmasıdır. Bu nedenle ailesel genetik araştırma için değil de tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında beşten az embriyo ile hamilelik şansı varken PGT için işlem gören bu embriyolar kaybedilebilir ve çiftin şansı hiç kalmayabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder